TED GAZİANTEP KOLEJİ OKUL RADYOSU

Ata 2001 Dünyayı Geziyor! 1. Bölüm: Fransa

 Fd Pengu, Seriseri95, Yesil Z ve Berdan1 (Berdanbaba) ile birlikte Ata 2001'in igloosunda kahvaltı yapıyorlardı. Ata 2001:
-Yemeği beğendiniz mi arkadaşlar?
Herkes:
-Yemek çok güzel olmuş. Ellerine sağlık.
-Afiyet şeker olsun, der ve aklına bir şey gelir:
-Ben, dünyayı gezmek istiyorum.
Yesil Z:
-Nereden çıktı bu birden?
-Bir açıklama istiyorsan; Hayatı dolu dolu yaşamak, özgürce yaşamak, merakla yaşamak, mutlu yaşamak ve güzel yaşamak istiyorum.
Berdan1:
-Bende geliyorum!
Fd Pengu:
-O zaman bende geliyorum!
Seriseri95:
-O zaman bende geliyorum!
Yesil Z:
-O zaman bende geliyorum!
Mumya:
-O zaman bende geliyorum! :D
Ata 2001:
-Otur oturduğun yerde! Hem mezarına dönsene sen! :D
Her neyse. :D Herkes Beach'teki  binanın tepesine giderler ve uçarlar.
 Epeyi uzaklaşırlar. Artık arkalarında şehir, altlarında deniz vardır. Kısa bir süre sonra, Berdan1 yere inmeye başlar.
Berdan1:
-İmdaaaat! Yardım edin! Düşüyorum!
Gary helikopterle gezerken bu durumu farkeder ve hemen yardım eder.
Gary:
-Berdan1! Sana bir benzin kutusu yolluyorum! Yakala benzin kutusunu!
-Tamam!
 Gary, Berdan1'e benzin kutusunu fırlatır ve Berdan1 yükselmeye başlar.
Berdan1:
-Ayy! Çok korktum! Bir an düşeceğimi sandım!
Ata 2001:
-Oldu bitti. Yola devam!
 Kısa bir süre sonra bir mağaraya girerler. Başını belaya sokan bu sefer Yesil Z'dir. Onun da benzini bitince Berdan1, Gary'nin verdiği benzin kutusunu Yesil Z'ye verir. Bu olay da bittiğinde, Fransa'ya gelmişlerdir. Jet Pack'lerini Chocolat Chaud'a, Grand-Place'e indirdikten sonra yürüyerek Café'ye gidip, kahve içtiler. O sırada G Billy, Petey K, Franky ve Stompin' Bob yanımıza otururlar. Yesil Z bir çığlık atar. G Billy, Yesil Z'yi Fransız zannedip;
Bonjour!
 Yesil Z, biraz Fransızca bilirdi;
-Bonjour!
G Billy:
-Aimeriez-vous travailler avec nous?
Yesil Z:
-Bien sûr!
G Billy:
-O.K!
-Yuppi!
Herkes:
-Ne oldu?
-G Billy, "Bizimle çalışmak ister misiniz?" dedi bende "Elbette!" dedim!
Herkes:
-İyi de, biz hiç bir müzik aleti çalmayı bilmiyoruz ki!
Yesil Z:
-Ao!
Ertesi gün, toplandıklarında Stompin' Bob:
-Hazır mıyız!
Berdan1:
Hayır, dedi. Berdan1 sözünü bitirmeden, Yesil Z, Berdan1'in ağzını eliyle kapattı. Yesil Z, Berdan1'in yerine:
-Hazırız!
Stompin' Bob:
-Öyleyse hemen başlayalım!
 Stompin' Bob, bass gitarını öyle bir çaldı ki, herkesin ağzı açıkta kaldı. Hele G Billy; Sopalarını kırmıştı!
Franky:
Şimdi de siz gösterin kendinizi!
Yesil Z, öyle bir bağırdı ki, camlar kırıldı;
-AAAAAAAAA!
Stompin' Bob:
-Yesil Z, alınma ama bu berbattı!
 Stompin' Bob, sesini gösterdi;
-La-la-la-la-la-lalalalla!
 Stompin' Bob, öyle güzel ses çıkardı ki, havada gökkuşağı açtı.
 G Billy, Franky, Petey K ve Stompin' Bob bağırdı:
-İşte bizim farkımız bu!
Yesil Z ve diğerleri içinden:
-Hapı yuttuk!
 Devam Edecek...

MARCO'NUN GÖREVİ BÖLÜM 2: Lacivert Puffle


1.Bölüm:Kırmızı Penguen Link:


2.BÖLÜM:
LACİVERT PUFFLE
     Marco, önündeki yaralı penguene baktı. Jet Pack adventure’ı bu saate kadar oynamışsa, gerçekten deli bir penguen olmalıydı.
-“İyi misiniz?”Dedi Marco. Bir yandanda yavaş yavaş kırmızı penguene yaklaştı.
-“Orada kal!”Dedi kırmızı penguen. Jet Pack’ini çıkarttı ve ayağa kalktı. Bacaklarının birinde çizikler vardı.
-“Kimsin sen?!”Dedi penguen sertçe. Marco yutkundu ve cevap verdi.
-“Ben... Ben... Benim adım... Marco...”Dedi kekeleyerek.
-“Herbert ile bir ilişkin yok değil mi?”Dedi penguen.
-“Herert’da kim?” Dedi Marco. Kırmızı penguen ile arkadaş olmak istiyordu. Ama kırmızı penguen hiçde dost canlısı görünmüyordu.
-“Beni unut! Tamam mı ufaklık?”Dedi penguen ve jet pack’ine binip uzaklaştı. Marco suratını astı. Ardından igloosuna döndü. Ama pengueni asla unutamayacak gibi geliyordu ona...
  Ertesi sabah, Marco hızla kahvaltısını etti. Tam igloodan çıkacakken, babası seslendi.
-“Bu gün benimle, sörf yapmaya gelir misin Marco. Uzun zamandır birlikte bir şey yapmıyorduk.”Dedi babası David.
-“Olur!”Dedi Marco. Sörfe sadece bir yetişkinle izin verildiği için, Marco nadiren sörf yapardı. Ama arkadaşları buna çok sinirlenecek gibiydi. Çünkü oyun oynayacaklarına söz vermişti. Marco bunu kafasından attı ve babası ile beraber igloodan çıkıp Cove’a gittiler. Marco ve David, sörf tahtalarına atladılar ve dalgalara doğru gittiler. David, süper bir hareketle, dalganın üzerinden atladı ve havada takla atıp, suya indi. Marco ona hayretle bakarken, sular onu kıyıdan uzaklaştırdı. David, oğluna seslendi.
-“Marcoo! Buraya gel!” Dedi David. Marco olanların farkına vardı ve, sörf tahtasının üzerine yatıp kollarını çırptı. Aniden, dev bir dalga, tahtayı sağa devirdi. Marco bir çığlık attı ve suyun içine gömüldü. Yüzüp, yüzeye çıktı. Aniden ileride bir puffle’ın suda olduğunu gördü.
-“Ama puffle’lar suda yüzemez ki?!”Dedi Marco kendi kendine. Hızla puffle’a doğru yüzdü. İşte bu imkansızdı! Puffle lacivert rengindeydi! Puffle’ı kucağına aldı. Aniden başka bir dalga daha vurdu ve Marco kendini, kıyıya yakın bir yerde, babasının yanında buldu.
-“Hey! Bu puffle’da neyin nesi böyle!”Dedi David.
-“Baba sudaydı. Boğulmak üzereydi. Üstelik bu lacivert!”Dedi Marco nefes nefese...
David ve Marco igloolarına gittiler.
-“Marco, bu büyük ihtimalle boyanmış!”Dedi David. Bence, puffle dükkanına götürüp bir baktıralım.
-“Tamam ama yarın! Baba lütfeen! Hiç puffle’ım olmamıştı!”Dedi Marco. Puffle ona baktı. Ağzı hep açıktıve hiç hareket etmiyordu. Marco, yeni puffle’ı lacivert’i arkadaşlarına göstermek için ormana gitti. Ama arkadaşları ona sırtını çevirdi. Büyükihtimalle küsmüşlerdi. Marco kafasını eğdi ve igloosunun yolunu tuttu. Aniden önüne biri çıktı. Marco kafasını yukarı çevirince sinsi bakışlı bir kutup ayısı gördü.
-“Görüyorumda, bir puffle almışsın küçük penguen!”Dedi kutup ayısı. Ayının ayaklarının oradaki yengeçte kıskaçlarını şaklattı. Ayı Marco’ya doğrubir adım attı ve...

 DEVAM EDECEK...

MARCO'NUN GÖREVİ

BÖLÜM 1:
KIRMIZI PENGUEN
Marco, her zamanki gibi 2 arkadaşıyla ormanda oyun oynuyordu. John ebe olmuştu ve Ryan ile kendisi, saklanacaktı. Daha 8 yaşlarındalardı. Marco, bir ağacına rkasına saklandı ve yaslandı. Aniden ağaç geriye doğru kaydı. Ağaç devrilmek üzereydi. Karlar yere düştü. Marco hemen kaçtı. Aynı anda gökyüzünden bir ses duydu. Yukarı bakınca, takım elbiseli, jet pack'li, ırmızı bir penguen gördü. Pengueni takip etti. Ama aynı anda john ona seslendi!
-"Her Marco! Sobe sobe sobe!"Dedi John. Belli ki Ryan'ı bulmuştu. Marco onlara olanları anlatırken, kırmızı penguen uçup gitti. 
-"Hıh! Ne kadar cahilsin Marco! Herkes, deniz fenerinin terasında Jet Pack'E binen penguenler olduğunu bilir!" Dedi çok bilmiş Ryan. Akşam olunca herkes dağıldı. O gece Marco tatlı bir rüya görüyordu. Aniden igloonun dışından gelen bir sesle uyandı. Ailesi uyanmamıştı. İgllonun dışına çıkıp, ne olduğuna baktı. Yerde, yaralı bir penguen yatıyordu. Takım elbiseli, kırmızı ve jet pack'li bir penguen...

                                                             DEVAM EDECEK...

oyunlar arasındaki portal (cp ve transformice)

cluppenguinde o gün rookie yanlışlkla bir portal açmıştı (nasıl yaptığını sormayının rookie diyorum :D) ve içinden birsürü fare çıktı penguenler farelerden hiç korkmadı ama fareler o kadar korkto ki altlarına yaptılar sonrapenguenler farelerle dost olmaya çalıştıaam herbet adayay saldırmaya devam ederken farelerin başka seçenegi yoktu gary farelerin liderine en eski pinini hediye etti fare lideri is ona şamanlık kolyesini hediye etti iki taraf birleşti ve herbeti yendi

Club Penguin Sular Altında! 3. Bölüm: Hazırlık

Ata 2001, gazeteyi çöpe attı. Artık sabrı taşmıştı. Harbert'ı bir yakalasaydı... Nereye gidebilirdi ki? Uykusunda yok oldu! Bu çok saçma bir açıklamaydı! Ata 2001, bunlara bir türlü anlam veremiyordu. Ofisine gidip Aunt Arctic'e bir yazı yazmaya karar verdi. Şunları yazıyordu:
"Aunt Arctic, lütfen bütün ekibe söyle Harbert'ı bulsunlar. Bulmama şansımız yok biliyorsun, kimse uykusunda yok olmaz. Bu çok saçma! Lütfen bana bir açıklamasını bul. Lütfen!"
Ata 2001, mektubu postacıya verdi. Aunt Arctic, o yazıyı aldıktan sonra buluşma yeri gösterdi. Toplandıklarında,
Ata 2001:
-Lütfen, yalvarırım bu işi çöz! Sen iyi bir araştırmacı sın!
Aunt Arctic:
-İşin başında sabır var. Sadece sen mi kızgınsın sanıyorsun! Etrafına bir baksana! Ben, sen haksızsın demiyorum, kızmıyorum, sadece sabret diyorum. Lütfen, bu iş çözülecek. Lütfen sabret!
Ata 2001:
-Sende haklısın... Özür dilerim...
Aunt Arctic:
-Önemli değil.
 Ata 2001, Gary'nin yanına gider ve:
-Operasyon mu... demeden Gary:
-EVET! Operation: Blackout'a HAZIR OL!
Devam Edecek...

arkadaşlar yardım edin

cp adasında sohbet kutusuna tıklayınca dedikleriniz yok oluyor connection lost diyor evdeki 2 bilgisayrdada böyle napıp düzeltebilirim

Rock-a-bye Herbert

5 ay uyursun eğer soğursan daha derin uyursun ama soğuk biterse uyanırsan ama bir yanlışlık olmadığı sürece böyle olmaz

yesil z ve ekibi macera 1(gri puffle mağrası)

gary o gün minede bir çatlak fark etmişti birkaç jackhammerli pengueni çağıdı burayı delin dedi onlar deldiler 2 saat boyunca çalıştılar ve karşılarına bir mağra çıktı sonra gary yesil zye ekibini topla mağrayı keşfe çık dedi 2 acil yardım elmanı 5 dağcı 15 epf ajanı 3 dalgıç ve 2 şovalye mağraya girdiler tabikide epfnin özel pufflesini yanlarına aldılar ve mağraya girdilerbaşta kocamn bir göl vardı herkez yüzerek geçti ama puffle ortada yoktu herkez onu 30 dakka boyunca aradı bulmayanca çaresizce devam ettiler sonra uzun bir duvar çıktı karşılarını dağcıların yardımıyla aştılar bu engelide sonra bir kapı çıktı önlerinde notta eğer bulursan anahtarı ölmünü koynunda açarsın bu kapıyı tek çevirmeyle ve notu okumayı bitirdikleri gibi arkadan bir taş yuvarlandı herkez kaçtı cimbo3 dışındaki herkez kaya arkasında bir anahtar bırakmıştı onu aldı ve diğerlerini bekledi 5 dakika içinde ekip toplanmıoş kapıyı açmak üzerydiler kepıyı açtılar ve od gri pufflelarla doluydu arkadan epf kıyafetleri giymiş bir puffle alltın puffleyi iterek penguenlerin yanına getirdi

Club Penguin Sular Altında! 2. Bölüm: Harbert Kaçıyor!

O kapının ardı labirent gibiydi. Ama yolun taştan bir haritasını gördü. İçeri girdiğinde yengeç sesleri geliyordu. Delikten bakınca Klutzy olduğunu gördü.
-YAKALAYACAĞIM SENİ!
Ama delikten çıktığında tekrar Beach'e geldiğini gördü. O sırada EPF'den aradılar;
-Alo?
-Hemen buraya gelmelisin, Harbert kaçmış!
 Ata 2001, telefonuyla hemen EPF'ye ışınlandı. Kamerayı görünce:
-BİR BU EKSİKTİ!
Gary:
HEMEN BÜTÜN AJANLARI ADANIN HER TARAFINA GÖNDERİN!
 Ata 2001 de Harbert'ı ararken yerde bir not buldu. Notta şunlar yazıyordu:
"Sizler beni asla bulamayacaksınız! Ben güzel rüya merdivenlerinden tırmanırken siz kabuslar göreceksiniz!"
Ata 2001 içinden:
DEMEK ÖYLE! SENİ BULDUĞUM ZAMAN PARAMPARÇA EDECEĞİM, dedi ve kağıdı yırttı.
Klutzy ise çoktan Harbert'ın yanına varmıştı.
Ata 2001,  PENGUIN TIMES gazetesini okuyordu. Gazetede şunlar yazıyordu;
"ŞOK! ŞOK! ŞOK! Harbert, EPF ajanlarının mağarada tuttuğu kafesten KAÇTI!" ve,
"ŞOK! ŞOK! ŞOK! İşçilerin  getirdiği içi örslerle dolu kutuların nedeniyle Club Penguin Adası'nın yarısı sular altında kaldı!"
 BU CLUB PENGUİN ADASI'NIN SONU MUYDU?
 Devam Edecek...

Club Penguin Sular Altında! 1. Bölüm: Örs Kutuları

Club penguin'de güzel bir gündü. Beach'e içi örs dolu kutular geliyordu. Ata 2001 oradaki işçilere sorar:
-Hey, bu kutular niçin burada?
-Biz de bilmiyoruz, işimiz neyse onu yapıyoruz.
Fd Pengu:
-Artık eve gitme vakti geldi, biraz dinlenelim.
Ertesi gün Ata 2001, Beach'e tekrar geldiğinde örs kutuları biraz daha çoğalmıştı. Ata 2001:
-Hey, su seviyesi artmış, bu işi size yaptıran kimdir?
-Kırmızı bir yengeç, ama adını bilmiyorum.
Ata 2001, biraz durakladıktan sonra bağırarak:
-NE! KIRMIZI BİR YENGEÇ Mİ! KESİN KLUTZY'DİR! HEMEN EPF'YE GİTMEM LAZIM!
-Ne, neden bahsediyorsun sen?
-Boşver, dedi ve hemen EPF'ye gitti.
 EPF'ye vardığında, Gary'nin sistemi onardığını gördü.
-Sisteme ne olmuş?
-Biraz SU kaçırmış, arıza yapmış.
-Niye kaçırdığını anladım, der ve Gary'nin söyleyeceğini duyamadan gider.
Çıktığında, adanın yan yattığını görmüş, Beach'e kadar takla atmış. Örs kutularına bakınca daha çoğaldığını görmüş:
-O kırmızı budalayı bulmam lazım!
Ertesi gün, Beach'e GELEMEDİĞİNDE, adanın yarısının sular altında kaldığını görmüş. Hemen oksijen tüpünü ve mayosunu alıp, suya girer. Suyun içinde bir kapı olduğunu görür. O kapıdan içeri girdiğinde;
-VAY CANINA!
Devam Edecek...

Penguen Serüvenleri: Kartopu Savaşı

http://media2.clubpenguin.com/community_media/images/wallpapers/25_lrg-768.jpg
Günlerden bir gün Club Penguin Adasında muhteşem bir kartopu savaşı turnuvası yapılacağı belirlendi. Bu haber tüm adada yayılmıştı. Herkes bu yarışmaya katılacaktı. Kazanana muhteşem bir "Igloo" hediye edilecekti. Ama Koca Z o igloo'yu çok istemesine rağmen o kartopu savaşına katılmıyordu. Çünkü o igloo muhteşem bir şeydi o igloo'da yaşamayı kim istemezdiki! Ama Gary her şeyi önceden sezdiği için bu Koca Z'nin bir sorunu olduğunu da sezmişti. Hemen araştırmalara başladı. Koca Z neden o yarışmaya katılmıyordu ki?

Cevaplar:
A) Yüzünde bir çok sivilce varken onları boyayla boyadığı ve suratına kartopu geldiğinde boyanın akıp sivilcelerinin gözükmesinden korktuğu için...
B) Aslında bir kız olup makyajla kendisini erkek yaptığı için kartopları heryerine geldiğinde kız olduğu ortaya çıkacağından korktuğu için...
C) O Club Penguin Adasının azılı suçlusu Herbert olduğundan kimse onun gerçek kimliğini anlamısın diye katılmıyordu...
Acaba hangi şık doğru olabilirdi. Gary hemen araştırmalara başlamıştı. Koca Z'yi tüm gün izlemişti. En sonunda Koca Z evine geldiğinde Gary Koca Z'nin yüzüne bir boya sürdüğünü gördü. Gözlerine inanamadı. Demekki "A" şıkkı doğru cevaptı. Ama Gary yinede izlemeye devam etti. Ne olur ne olmaz! Ertesi akşam ise elinde bir mekyaj malzeme çantası görmüştü. Acaba doğru şık "B" olabilir miydi? Yine de Gary tam emin değildi. Bu yüzden izlemeye devam etti. Yine her gün olduğu gibi akşama kadar hiç bir sorun olmadı. Bu sefer ise elinde bir kostüm görmüştü. Artık 3 şıkkında doğru olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden sabah erkenden gelip Koca Z'yi yani Herbert'ı yakalayacaktı. Koca Z sabah kaltığında bir ağ içindeydi. Yanında ise Gary vardı. Koca Z çok şaşırmıştı. "Beni neden bağladın?" diye bağırdı. Gary "Çünkü sen azılı suçlu Herbert'sın" dedi. Koca Z "Aaa... Tabi tabi... Kanıtla öyleyse" dedi ve Gary anlatmaya başladı... "İlk gece neden boya sürüyordun? çünkü yüzün sivilce doluydu ve kartopu savaşında kartopları suratına gelince boya akıp sivilceler çıkmasın diyeydi. İkinci gece ise makyaj yapıyordun yani bir kızdın ama makyajla erkek oluyordun. Son gece ise elinde kostüm vadı. Herbert'sın ve Koca Z kostümü giyiyorsun!... Anladın mı?..". Koca Z "Etkileyici... Ama bunlar doğru değil! Doğrusu şu: İlk gece elimdeki su kovasıydı ve duş alıyordum. İkinci gece ise elimdekiler tamir eşyalarıydı Puffle'ıma yeni yatak yapıyordum. Son gece ise elimdeki bir cadı kostümüydü. Biliyorsun Cadılar Bayramı yakın..." diye anlattı. Gary şaşkına döndü ve Koca Z'yi çözdü. Gary "Peki neden yarışmaya katılmadın?" diye sordu. Koca Z "Ben çok küçükken arkadaşlarımla birlikte kartopu savaşı yapmıştık. O hayatımdaki ilk ve son kartopu savaşımdı. Çünkü o savaşa başlamadan önce bir anlaşma yapmıştık. Yenilen kişi herkesin önünde soyunacaktı. Bende kaybetmiştim. Bu nedenle o olaydan sonra hiç kartopu savaşı yapmadım." dedi. Gary "Önceden yenildiğin şimdi de yenileceğin anlamına gelmez. Hemen özgüvenini toplayıp o yarışmaya katılıyorsun!" Koca Z Gary'nin anlattıklarından sora fikrini değiştirmişti. Artık o yarışmaya katılacaktı. Ama bu sefer kazanmak üzere...
İşte yeni bir sabah ve yeni bir güneş doğmuştu. Bugün o kartopu savaşını kazanıp Muhteşem Igloo'yu alacağı gündü. Öğlene kadar sabırsızlıkla bekledi ve sonunda yarışma başlamıştı. İlk 3 savaşta oldukça iyi gitti. Yine öyle devam ediyordu. Ancak yarı finalde bir kaza geçirdi ve ayağı burkulmuştu. Eğer devam edemezse diskalifiye olacaktı. Ama Gary'nin deiklerini hatırladı ve güvenini toplayıp savaşa geri döndü ve muteşem bir sayıyla kazandı. Artık sıra kartopu savaşı kralını yenmeye gelmişti... Korkusuz, acımasız, sert, huysuz ve güçlü!!! Onu görmek için sabırsızlanıyordu Koca Z. Sonunda sahaya gelmişti. Ama bir terslik vardı. Bu küçükken o savaşta yenildiği çocuktu onu nasıl yenecekti ki? Ama artık büyüdüklerini ve çok değiştiklerini hatırladı ve şansını denemeye karar verdi. Ve tam 1 saat sonra Gary odasında yaralı olarak bulunmuştu. Koca Z ise o çocuğa yeniden yenilmişti. Bu durum herkes için kötüye gitmişti. Club Penguin Ajanları hala Gary'yi kim nasıl öldürdü araştırıyor. Ama tek bir ipucu bile bulunamadı...

CARD JİTSU KAR GELİYOR BÖLÜM 1!

Club penguin de yine her zamanki gibi bir gündü.Herkes aynı işinde gücünde ama bir kişi dışında oda SENSEİ yeni gelecek  CARD JİTSU KAR elementinin bakımı ile uğraşıyordu dojo kapalıydı bunu gören fırsatçılar ise dojonun önünde hamaklar,yemekler kurulmuştu birden herkes gülerken şakalaşırken havayı şimşekler sardı ve gece gibi oldu. bütün elektrikler gitti ve bütün heryer kar oldu ama sadece 10 saniyede artık yeni bir oyun vardı CARD JİTSU SNOW!...



~Türk Caner

EPF'nin Çöküşü - 1.Bölüm

  Club Penguin Adasında ışıl ışıl gülen o güzelim güneş anında patlak veren soğuk bir
kar fırtınasına bırakmıştı yerini.Beach'te oyunlar oynayıp eğlenen tüm penguenler,
kaçacak delik aradılar adeta.Aunt Artic'te yazısını bitirmesine az kalmışken birden
bire gelen yoğun kar yağışı nedeni ile pufflelarına sarılıp ısınmaya çalışıyordu.Tüm
penguenler igloolarına girmişti.Sadece bazıları coffee shopta durup kahve ya da
çay içiyorlardı.Bir yandanda aralarında sohbet ediyorlardı.



  "Son vidayı da takarsam çalışacak." diye geçirdi içinden.
"Evet şu kabloyu çeker ve bunuda şöyle ayarlarsak..." BOOOOM!
"Lanet şey!Neden çalışmıyorsun!?" Herbert 2-3 gündür hiç uyumamıştı.Yeni yıkım
makinesi ile çok meşguldü.Fırtınanın başladığını bile fark edememişti.Patlamanın
etkisi ile derin bir uykuda olan Klutzy bile uyandı.Sert kıskaçları ile uykulu gözlerini
ovuşturdu.Bu gün yaşadığı beşinci patlamaydı.Herbert'a nefretli gözlerle baktı.
Sonra bu düşünceleri kafasından atmaya çalıştı.Herbert onun bu yaşamdaki tek
arkadaşıydı.Ona sadıktı ve yaptığı kötülükler hoşuna gitmese bile ona olan sada-
katinden dolayı yapıyordu tüm bu işleri.Herbert'la tanışmadan önce oda diğer yen-
geçler gibi yemek yiyip vaktinin çoğunu uymakla geçiriyordu.Herbert ile tanışması onun
hayatını değiştirmişti.Herbert'ta içten içe Klutzy'ye büyük bir sevgi besliyordu.

berke 1212 ve fun55 in aksiyon dolu hikayeleri part 3

Herbert: ha ha ha! ezik penguen salakları! Bu robotumla hiçbiriniz sağ kalmayacaksınız . Bu robot yüksek voltajla çalışıyor. dedi. fd pengu: benim elite puffleım var bütün gücünü emebilir . Hadi elite! dedi ve elite puffle kumanda odasının altındaki ana kabloyu ısırmıştı ve güç emiyordu. Ve tüm gücü emincekabloyu ısırmayı bıraktı ve ağzından elektrik püskürtmeye başladı o sırada gary geldi: vay canına hiç bu kadar elektrik püskürten puffle görmemiştim! dedi. Çünkü elite puffle ın ağzınlan resmen yıldırım çıkıyordu ve bu akımla herberti adadan 200 metre ileri attı Ve fd  pengu,fun55 ve berke1212 ye madalya taktı SON

Card Jitsu Takımı Bölüm 9: Dojo'daki Gariplikler

Aylar geçmişti.O kadar ilerlemiştim ki artık kahverengi kuşağımı almıştım.Sadece önümde iki engel vardı.Kara kuşak ve Sensei...Monchocho bu yükselişimi kıskanıyordu biliyorum.Ama en büyük hayalim gerçekleşmek üzereydi.Ninjalık..Onca ninja arasından olacaktım.Fakat bu zorlu yoldan geçmek kolay değildi.Bir gün tekrar maç yapıyordum.Spo12 gong sesinin ardından:
-Müthişsin adamım!Bu oyunun üstadı olmuşsun!
Fd Pengu:
-Çok hızlı ilerliyorsun dedi
Ben ise:
-Hepinizin çabaları ile ben buralara kadar geldim.Hepinize çok teşekkür ediyorum dedim
O sırada Anılce:
-Hadi bakalım savaş benimle!diyerek kartlarını çıkardı
Artık savaşları anlatmak istemiyorum:D.Yenilmiştim.
Adsızelf:
-Eeee o kadar yendin biraz da yenil bakalım dedi
Hepimiz kahkahalarla gülerek Ninja Hideout'a gittik.Ama o sırada Ninja Hideou'taki ateş simgesine bastığımda o bölge birden parlamaya başladı ve yer şiddetle sarsıldı.
Cihan02:
-DEPREEEEEM!
Hepimiz korkudan bağırarak etrafta koşuşturmaya başladık.Ben hariç.Ayağımı ateş simgesinden çektim ve sarsıntı durdu.
Fd Pengu:
-Bu neydi?diye sordu
Anılce:
-Bir fikrim var.Neden babama sormuyoruz?
Canavar Nija:
-Bütün bunların bir mantıklı açıklaması olmalı dedi
Dojo kapısından içeri girdiğimizde Sensei'yi gördük.Anılce sordu
-Baba Ninja Hideout'ta garip şeyler oluyor.Neden?
Sensei:
-Ne gibii garip şeyler çocuklar?diye sordu
-Ninja Hideout sarsılıyor ve oradaki ateş simgesi üstüne basılınca parlıyor dedim
Sensei:
-Demek zamanı geldi ha?dedi gülümseyerek
Daha sonra:
-Hadi gelin size bir şey göstereceğim dedi
Ninja Hideout'a girmeye o kadar korkuyorduk ki!
Canavar Nija:
-Nereye gidiyoruz?diye sordu
Sensei:
-Volkana dedi gizemli bir tavırla
Cihan02 bizimkilerin korkak tavırlarından yine palavra atmaya fırsat bulmuştu!
-Lavdan kim korkar dediğinde Adsızelf:
-Hatırlatırım geçen sene okulda lavların sıcaklığının 3000 derece olduğunu öğrenmiştik Cihan02
Cihan02'nin de suratında bir korku ifadesi belirmişti
Sensei bastonunu volkanın tepesinde vurarak bir parşömen çıkardı ve anlattı
"Dedelerimden olan 15.Sensei burayı araştırmaya koyulmuştu ve birden Ninja Hideout'ta bu gibi gariplikler hissetmiş.Araştırdıklarına göre Card Jitsu Fire oyunu volkandaki lavların sıkışmasından oluşmuş.Yani lavlar Ninja Hideout'a geliyor.
-Neeee yanacak mıyız?diye korkuyla sordum
Sensei:
-Dedelerim bu lavı kontrol altına almak için bir bölüm yapmışlar.Vali Billybob'un getirdiği işçiler yardımıyla bir bölüm yapmışlar ve Ninjaların oynayacağı yeni bir oyun olmuş:Card Jitsu Fire!
Canavar Nija:
-Card Jitsu ne?
Sensei anlatmaya devam etti:
-"Dedelerim bu lavda birçok öğrenci yetiştirmiş ancak bir süre sonra lavlar çekilmeye başlamış ve 1000 yıl sonra tekrar lavın hareket edeceğini keşfetmiş.Ayrıca bir daha lavlar çekilmeyecekmiş.Ve böylece bu oyun sonsuza kadar sürecekmiş.İşte lavın hareket ettiği zamandayız ve Card Jitsu Fire geliyor.Bu yüzden sarsıntılar oluyor.Mümkün olduğunca ateş simgesine basmayın dedi

Edindiğimiz bilgilerle çok şaşırmıştık.Acaba yeni bir Card Jitsu oyunu mu geliyordu?

Devam Edecek...